blog

İşeme sırasında pelvik taban kasları tamamen gevşek olmalıdır. İşeme işlemi rahat, dirençsiz ve doğal bir şekilde gerçekleşmelidir. Kegel egzersizi ise pelvik taban kaslarını kasmayı amaçlar. İşeme sırasında kegel egzersizi yapmak normal işeme sürecini bozabilir ve sağlık sorunlarına yol açabilir. İşeme sırasında idrarı tut bırak şeklinde yapılan kegel ile işeme zorlaşır ve idrarın tam olarak boşaltılamamasına

Hamilelik, hem bedensel hem de duygusal açıdan önemli bir süreçtir. Bu dönemde hareketli kalmak, günlük yaşamı daha rahat sürdürebilmek açısından destekleyici olabilir. Elbette her egzersiz programı, gebeliğin özellikleri ve anne adayının sağlık durumu dikkate alınarak planlanmalıdır. Bu nedenle ilk adım daima doktor kontrolünden geçmek ve uzman görüşü almaktır. Hamilelik Egzersizleri Nedir? Hamilelik egzersizleri, gebelik dönemine

Vajinismus, cinsel ilişki sırasında vajina çevresindeki kasların istemsiz kasılmasıyla ortaya çıkabilen; hem fiziksel hem de psikolojik faktörlerle ilişkili bir durumdur. Farklı nedenlerle gelişebilen bu durum, kişinin cinsel yaşamında zorluklara yol açabilir. Bu yazıda vajinismus neden olur, hangi tedavi yaklaşımları uygulanabilir, vajinismus egzersizleri ile sürece nasıl destek sağlanabilir ve hangi durumlarda vajinismus ameliyatı değerlendirilebilir konularına yer

Pelvik taban problemleri, birçok kişinin günlük yaşamını etkileyebilen yaygın durumlardır. İdrar kontrolünden bağırsak fonksiyonlarına, pelvik organ desteğinden cinsel fonksiyonlara kadar farklı alanlarda belirtiler görülebilir. Bu problemler genellikle pelvik taban kaslarının zayıflığı veya aşırı aktivitesi ile ilişkilidir. 1. İdrar Kaçırma (Üriner İnkontinans)Pelvik taban kaslarının işlevsel dengesindeki değişiklikler, hapşırma, öksürme, gülme veya egzersiz sırasında idrar kaçırma gibi

Pelvik taban, leğen kemiğinin alt kısmında bulunan bir grup kas ve bağ dokusundan oluşur. Bu kaslar; idrar ve bağırsak kontrolü, cinsel fonksiyonların desteklenmesi, rahim, mesane ve bağırsakların korunması ile gövde stabilitesine katkı gibi görevler üstlenir. Pelvik taban disfonksiyonu, bu kasların zayıf ya da aşırı aktif olması sonucu gelişebilir. Doğum, obezite, kronik kabızlık, menopoz, cerrahi işlemler

Lenfatik sistem, vücuttaki fazla sıvının drenajında görev alan ve bağışıklık sisteminin bir parçası olan bir ağdır. Lenfödem hastalığında, bu sistemdeki bir bozukluk nedeniyle deri altı dokuda sıvı ve protein birikimi görülebilir. Bu durum, uzuvlarda şişlik, ağırlık hissi ve hareket kısıtlılığı gibi belirtilere yol açabilir. Kanser cerrahisi sırasında çok sayıda lenf nodu çıkarılan veya radyoterapi uygulanan

Meme kanseri tedavisinde fizyoterapi, tedavi sürecinde karşılaşılan zorlukların yönetiminde ve hastaların fonksiyonel durumlarının korunmasında rol oynayabilir. İşte fizyoterapinin bu süreçte destek sağlayabileceği bazı alanlar: Meme kanseri cerrahisi sırasında lenf nodlarının çıkarılması, lenfödem riskini artırabilir. Bu durum şişme ve hareket kısıtlılığı gibi sorunlara yol açabilir. Fizyoterapi uygulamalarında manuel lenf drenajı, cilt bakımı, bandajlama ve egzersiz tekniklerinden

Meme kanseri, kadınlarda en sık görülen kanser türü olup, tanısı konulan kadınlar cerrahi, kemoterapi veya radyoterapi gibi tedaviler görür. Bu tedaviler, kanser hücrelerini yok etmeyi amaçlasa da, yan etkileri de beraberinde getirebilir. Fizyoterapi, bu yan etkilerin yönetilmesi ve hastaların yaşam kalitesinin korunması için kullanılabilen bir yöntemdir. Meme kanseri tedavisi sırasında, hastalar sıklıkla yorgunluk, kas güçsüzlüğü,